Yalnız koşarsam, yürürüm birazdan.

Bir akşamüstü. Sanırım işim yeni bitmiş, yine Beşiktaş'a tek başına ya da birileriyle inmiştim. O yokuştan, tüm yorgunluğumu alan yokuştan. Avrupa gibi, ama soğuk olmayan kaldırımlar, yollar. Buradan önce kimle, kimlerle indim şu anda umurumda değil. İlk defa değil. Oysa geçmişi sürekli hatırlayan ben değil miyim?

Hasta olduğumdan beri geçmişi (yani beni üzen geçmişi) bir anda çıkardım hayatımdan. On yedi sene tırnağını yiyip sonra bırakan "ben" için bu zor olmamalıydı. Kendini üzen geçmişten sıyrılmak. Sevdiklerim var, hâlâ eskisinden daha çok sevdiklerim, Çınarım var, onun vava diyişi var... "Hala" kelimesini söyleyebildiği halde benimle dalga geçmek için bana vava diyen bir yeğenim var. Baş harfi benden farklı olan, ama kanım, biricik canım var. Bütün hayatım tehlike altında iken bile ilk aklıma gelen. Ben ölsem, onu göremem dediğim Çınarım...

Sonra...
Bir müzik,
birbaşka müzik. Teksem şarkı, kalabalıksak birkaç cümle... Yokuşta nefes nefese. Sonra yollar ayrılır dönemeçte. 

Yemek yedim tek başına. Yanımda yalnız yemek yiyen bir sürü insan. Yalnızlar içinde kalabalık bir ordu. Ben dedemden kalma alışkanlıkla tek yemek yemeyi sevmem. Bizim çocukluk sofralarımız ne kadar kalabalıktı. Masalara sığmayan tabaklar, ikinci masa kurduran kalabalıklar... Dedem, neredesin? Biliyorum Yalvaç'da o kirazlıkta güzel sofralar kuruyorsun yeniden. Ama nerede İstanbul'daki kalabalağın? Küçük gözlerin neden hep uzakta ve hep dışarıya bakıyor dede? Biliyorsun. Herkes yalnız kalıyor. Biliyorsun, bütün kalabalıklar dağılıyor. Hem de bir anda. Hiç beklemediğin bir anda. Küçük yüzlerimiz birden büyüyor, adımlarımız küçülüyor ama. Büyükler hiç koşmuyor, gülmüyor dede. Küçükken nasıl koşardık yazlıkta, yorgunluktan uyuya kalana kadar, konuşurduk, gülerdik. Dede ne bastırdı bizi. Hangi korku, hangi çekingenlik?

Ne zaman ben yalnız yemek yemekten korkmaz oldum? ve hatta tek başına sinemaya gitmeye karar verecek kadar yalnız? Söylesene dede ben de büyüdüm ve yürümeye mi başladım. Her şeyi unuttum da. Mezuniyetimde aldığın hediyeyi hiç unutmadım canım dedem. Hep bizle kal olur mu? Sen gidersen o zaman büyürüz biz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Depresyona neden girilir? Depresyondan nasıl çıkılır?

Sınırların ötesinde saçmalamak

İstanbul Teknik Üniversitesi-Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Yüksek Lisansı Hakkında Birkaç Not