Kayıtlar

Aralık, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nereden gelip nereye gidiyoruz bilmiyorum.

Nereden gelip nereye gidiyoruz bilmiyorum. Bunca zamanı içime devirip yazmak zor. Hep bir şeylerin eksik kaldığını, gittiğini bilerek yazmak özellikle. Düşünüyorum da çoğu zaman ben bile anlamıyorum söylediklerimi. Başkalarının okuyacağını, anlamaya çalışacağını ve hatta anlayacağını düşünmek saçma. İhtimallerle yaklaşıyorlar benim bile yaklaşamadığım bana. İnceliyorlar başta hasta vücudumu. Hasta olmaktan memnun bir halim var tüm hastalar gibi. Yavaşça uzanıyorum göğe. Gök dediğin mavi falan değil, gözünü açamayacağın kadar beyaz. Oturuyorum göğe ayaklarımı yere uzatıp. Dünya değil gördüğüm. Küçük binalar büyüyor gözümün önünde. Ben isimlerini sayıyorum şehirlerin, ülkelerin, bilmediğim nehirlerin, tanımadığım insanların. Hasta diyor adam, hasta bu. Şu odaya götürün diyorlar. Oda dedikleri de oda değil öyle. Belki bir bahçe olabilir. Uzun bir yol var, bembeyaz. Burada her şey beyaz. İnsan beyaz, hava beyaz, yer beyaz, duvarlar zaten hep beyaz. Oturuyorum. Onun ya da diğerlerinin ne de