Kayıtlar

Temmuz, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

bir pazar sabahı

Küçük bir tebessüm başlatır her şeyi. Gözlerinin içi gülen biri bir diğerinin de güldürebilir gözlerini. Küçük bir an, hani birden söylediğin sıradan, “bir kahve içelim” demek kadar basit bir söz değiştirir eskiyi. Karşındaki artık hani bir zamanlar herkes gibi gördüğün sabahları merhaba derken yüzüne bile bakmadığın biri değildir artık. Gördüğünde gözlerini kaçırdığın, anlamasın diye telaşla konuştuğun, konuşurken birden garip bir şekilde güldüğün biridir. O biri kimdir ki? Garip bir sancı girer kalbine onu gördüğünde. Sokaktaki herkes ona benzer. Trafikte bekleyen adam, markette şampuan seçen adam hepsi odur. Ama aslında hiçbiri. Beklersin, en zoru beklemek. Gelsin de bir şey söylesin, bitsin bu kalp ağrısı. Konuşursun, konuşturmaya çalışırsın. En güzeli o da seviyor mudur diye hayal kurmaktır aslında. Hayalinde ne olduğunun önemi yok. Yatağa uzanırsın, aslında gördüğün sadece bembeyaz, alçak bir tavan. Ancak gördüğünü uçsuz bucaksız bir gökyüzü sanırsın, onun altında sen ve o, bir