Mezun olmaya doğru

Okul bitiyor. İstemeyerek geldiğim ve isteyerek bitirdiğim üniversite sonunda bitiyor. Bitmesini istiyor muyum bilmiyorum. Aslında okumak yani bir nevi beleşten yaşamak ve özgür kalmak güzel. Ama sanırım üniversite bana, ben ona bir türlü alışamadık. Gerçi gidince anlaşılır her şey. Belki gidince olmayınca anlayabilirim her şeyin değerini.


Şunun şurasında kaldı bir, bir buçuk ay. Bundan sonra artık mezun oluyorum(z). Sonra hayat. Tüm zorluklarıyla. Çalışmak. Belki güzel bilmiyorum. Kimi zaman güzel şeyler hayat etsem de çok yakın görmüyorum hayallerimi. Yapmak zorunda olduğum halde hiçbir şey yapmıyorum. Bilmiyorum belki de bu son bir ayı daha iyi geçirmeye çalışıyorum. İsterdim ki; şu okuldan mezun olduğumda içimde kalan daha çok insan olsun. Bilmiyorum. Bir şekilde ya ben ya da başkaları yanlış yaptı. Bu yüzden sadece birkaç kişiyi yanıma alabiliyorum. Liseden alışık olmadığımdan garip geliyor bu durum. Kimi zaman diyorum; daha yeni tanıdığım insanları daha
önce tanısaydım. Ama yine de erken ya da geç tanımak da güzel.


İktisat okumak bana ne getirdi henüz bilmiyorum. Bu okulda okumak, bu insanları tanımak ne anlama geliyor, sanırım mezun olunca anlayacağım. Lisedeki gibi önceden bilemiyorum her şeyi. Lisede farkındaydım; o insanların hayatımda her zaman olacağını ve bir şekilde orayı hiç unutamayacağımı. Ama şimdi her şey belirsiz. Herkes iş bulamayacağım diye korkuyor. Benimse çalışmamla ilgili durum o kadar keskin ve belirli ki; ben de bundan korkuyorum. Mutluluk doğru işi seçmek de yatar derler sevgili kişisel gelişimciler. Doğru iş ne ki? Para mı? Kariyer mi? Kültür mü? İşini çok sevip iflas etmek mi? Güzel hayallerim var aslında. Belki olmaz diye söylemiyorum. Ama olurlarsa eğer sanırım mutlu olabilirim. Belki daha çok yazmaya zamanım olabilir o zaman. Uyku problemi çekmem misal. Kahvaltıyı yolda değil de; evde yapabilirim o zaman.


Önemli olanın istemek ve yapmak olduğunu bildiğim halde dediğim gibi hiçbir şey yapmıyorum. Gerçi engellerim yok değil. Ama bir şekilde yapabileceğimi biliyorum. Bazen ne olursa olsun her şeyi bırakıp küçük bir köye göçesim geliyor. Rekabetin, bu hızlı koşuşturmanın, insanları çekemezliğin olmadığı bir köye... Ama sanırım biz seviyoruz İstanbul'u, bu tempoya, bu çirkinliğe, havasızlığına, stresine rağmen. Sabahları tüm sinirlerimizi toplayıp çıkıyoruz yola, akşam ne getirir bilmeden.


Mezun olmadan bir iki şey yazmak istiyorum yapmak istediklerimle ilgili. Belki on yıl sonra baktığımda anlamlı olur, bunları bunları yapmışım diye. Umarım üşenmem de bir yoluna koyabilirim hayatımı.

Yorumlar

  1. uuuuvv... Bitiyor ha?
    Ne kadar çabuk geçti zaman ?
    Burçakla geçende beraberdik, yaşlandığımızı farketti, teşekkür ettim. Yaşlandık?!
    20'yi geçince her şey 2 kat hızlı gidiyor sanki
    Ama ben daha ünivim uzun olmasından dolayı kendimi kandırıyorum:) Yolun yarısındayım diye:)
    Ben de arada bir şu "geleceğe mektup yazma" oyununu oynuyorum. İlk yazdığımda ilkokul4. sınıftaydım, tabi neler yazdığımı burada paylaşmayacağım:D
    Garip bir dünya...
    Geçende ilk defa doğuma girdim, "garip"liği daha bir içime sindirdim böylelikle...

    ...
    Her durakta yanına insan almak zordur Pınar, ama kazandıklarını biliyorum; onlar değerli kişiler ne mutlu sana :)

    Şu yapacaklarının listesini merak ediyorum, mutlaka geciktirmeden yazmalısın, bu gerekli, çok iyi oluyor, bir bağ bir hedef koyuyor ortalığa.

    İlerde iktisat doktorasını da görürüz umarım:)
    Çok güzel olacak ya hepiniz işe atılıyorsunuz:) ben öğrenciyim; gelecek sene "stj dr." unvanını alıyorum ama:) yaaaa
    hadi yıldızzda görüşmek üzere ;) topla gel arkadaşları :D

    Şu an dinlediğim Sezen Aksu!dan "Bir çocuk sevdim " parçasını armağan ediyorum.
    Biraz sonra da Alexander dan fairytale i dinleyeceğim :D

    M.

    YanıtlaSil
  2. Valla çok çabuk geçti. Öğrenci olmak iyi değerini bil bence.
    Her durakta yanına birilerini almak zor ama insan almak istiyor.
    Yapacaklarımın listesini merak etmeye devam et. Bir kısmını hazırladım.
    İleridekilerden bahsetmek istemiyorum belki olmaz diye.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Depresyona neden girilir? Depresyondan nasıl çıkılır?

Sınırların ötesinde saçmalamak

İstanbul Teknik Üniversitesi-Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Yüksek Lisansı Hakkında Birkaç Not