Kayıtlar

Ağustos, 2007 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Rüzgara Doğru

Nasıl bir şey bilmiyorum, garip şeyler oluyor bu aralar. Olmasını istediğimden ya da benim yaptığımdan değil bunlar. Bazen korkuyorum. Korkmak çok farklı bir şey, onu fark ettim. Kavga ediyorum kendimle, ne yapıyorsun diyorum. Tanımıyorum, bilmiyorum kendimi uzun zamandır. Neden rüzgar oluyor ki her şey? Hiç mi değişmedim ben? Hep rüzgara doğru yolum. Yoruldum. Yorulmak da değil. Bazen aynaya baktığımda o yorgun çocuğu görüyorum yüzümde. Artık büyüdüm sanırım. Gerçek hiç bu denli yakın olmamıştı bana. Susuyorum. Susmak iyi. Kafam allak bullak. İstemiyorum. Söylemiyorum. Biliyorum. Ama garip bir şey, sadece rüzgara doğru gitmek yetiyor sanırım. Yaptıklarım şaşırtıyor insanları. Ben Pınar bile olamıyorum bazen. Yine bir şarkı dinliyorum da, amcam beni küçükken Leman Sam'a benzetirdi. Uzundu o zaman saçlarım, şimdi uzun değil saçlarım ve düz de değiller. Büyüdüm. Büyümek çok acımasız. Sonra Leman Sam-Rüzgar'ı açtım. Amcam belki şimdi söyleyebilir, ne kadar benziyorsunuz diye. Güze

Akasya Kokulu Sabahlar. Bugun Doğumgünüm Benim biliyor musunuz?:)

Resim
Artık dondurma yiyebildiğimi söyleyerek başlayayım söze. Bu aralar hayatımdaki en önemli şey dondurma, feci halde dondurmaya takmış durumdayım. Bugünün diğerlerinden ayrı olmayacağını yazmıştım bundan bir ay önce falan. Gerçi orada dogum günümü 15 gun sonra falan hesaplamışım. Her neyse bugün doğum günüm. Diğer doğumgünlerimden pek bir farki olmayacaktı bugün biliyorum. Sırf birileri geceden arar diye dün 2 de yattım, ancak beş kisi kutladı doğum günümü geceleyin. Alev bir koro hazırlamış resmen doğum günüm için çok güzeldi. ilk kutlayan da o oldu doğum günümü. Dün bir çocuk gibi, evet bir çocuk gibi, bilgisayarda bir şarkıyı dinlerken ağlamaya başladım. Tüm doğum günlerimde ölümü düşünürüm ben. Ölme isteği ya da ölüm korkusu değil, birilerinden ayrılma, birilerinin beni bırakma korkusu benimki. Alışkanlık kötü şey, belki de iyi bilmiyorum. Ağladım evet. O an masa, önümde öylece sabit dururken bir şey fark ettim. Ölümle yaşam arasında hiçbir şey yok. Çizgi falan dedikleri de öyle kalı

Rüzgar

İçimden çıkmak gibi bir isteği var midemin. Hiç beklemediğim bir anda midem mahvediyor beni. Sanki tüm görüntüler siliniyor önümden. Taşıyamıyorum vücudumu, o anda yere yığılmak, kalkmamak istiyorum ömrüm boyunca. Evet, yine ölümü düşündüm, mide ağrılarımın arasında. Ölüm birden çok anlamsız geldi gözüme. Birilerinin bir gün bir şekilde öleceğini bildiği için insan, alışıldık bir hikaye gibi geldi ölüm bana. Midem ağrımaya devam ettiğinden ölümü unuttum. Dondurma yiyemediğimi söylemiş miydim? Sahiden çok kötü şey dondurma yiyememek. Ama şöyle güzel bir şey var geçen dört günün ardından sahiden insanın midesinin bulanmaması, doğru düzgün yemek yiyebilmesi, kafasını kaldırınca başının dönmemesi mükemmel bir şeymiş. Bunun için mutlu olabileceğimi anladım. Evde de epey sıkıldım bu arada. Abim Pazar günü askere gitti, çok kalabalıktı cumartesi ev, muhtemelen bizim evin ulaştığı en fazla insan sayısıdır. Bir de yatılı olarak da kalan vardı, her yerde yatak vardı, uyurken ben. Ağabeymi Pazar

Dünya ve halleri

Eskiden tüm ödevlerimi pazara bıraktığım için pazarları sevmezdim. Sonraları ödev vermemeye başladı öğretmenler, yine de hala sevmiyorum pazarları. Ama şimdi yaz tatilini çalışarak doldurduğum şu günlerde Pazar günleri kakaolu bir dondurma gibi geliyor bana. Malum daha erken kapatıyoruz, daha geç açıyoruz pazarları. O bakımdan pazarları seviyorum, güzel oluyor. Bugün de iyi işler çıkardığım için (iyi satış yaptım) kendimle pek bir gurur duyuyorum. Memleketini tahmin yürüterek bulduğum bir kadınla bir iki saat konuştuk sanırım, arkadaş olduk, başım çatladı o ayrı. Boş durunca çok yoruluyorum, gerçi bugün boş değildik yine yoruldum ama böylesi daha iyi. Hayatımda çok fazla değişiklik oldu ama çaktırmıyorum kimseye hep yaptığım gibi. Birkaç kişi biliyor, alışırsın diyorlar, alışacağımı biliyorum, ama hayatım hep sorunlu. Gözlerimin üstü ağrıyor çok, bir de başım, sinüzit olabileceğimi düşünüyorum. Hasta olmak çok kötü, bir de benim gibi ruhen de hastaysa bir insan. Gerçekten en yakın zama