Kayıtlar

Mart, 2007 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ada

Mavi, yeşil arada koyu mavi bir rengi vardır denizin. Saydam olduğunu düşünüp renksiz olarak da nitelendirebiliriz belki Ada gibi. Her şeyin bir rengi vardır ve denizin rengi renksiz- saydamdır- Ada'ya göre. Görünenden daha karmaşık yahut anlaşılmaz şeyler vardır. Mesela balıklar da aşık olabilirler mi yahut denizyıldızları da gökteki yıldızlar kadar parlayabilirler mi? Balıklar başta onları kandırıp da midelerine indiren insanlardan nefret ediyorlar mı? Deniz bir yer mi yahut içine düştüğümüzde kaybolmaya alıştığımız renksiz bir dünya mı? Öyle ya da böyle hayat bütün karmaşık soruları içinde tutacak kadar büyük bir yerdi. Belki de küçüktü… Bütün sorular karışık bir halde birbirine tutunmuş, hepsi bir diğerinin cevabını bekliyordu, cevaplanmak için. Denize yakın şehirlerde insanlar hep farklı bir hasret sahibiydiler. Hep uzakta bir şeyleri vardı, bekledikleri çoktu. Uyku zamanları da farklıydı onların. Kimi zaman eksik bir uykuda sabaha açarlardı gözlerini, kimi zaman da uza

4

-Art arda dört kere burnunu çekince insanlar nezle olduğuna inanıyorlar. -Ne?-Art arda dört kere burnunu çekince insanlar nezle olduğuna inanıyorlar. -İyi misin sen? -Aralıksız dört kere burnunu çekersen herkes nezle olduğuna inandığı için kimse içinden ağladığını fark etmez ki nezle olmak çoğu zaman ağlamaktan daha iyidir. Nezle oldum deyince sadece "geçmiş olsun"u duyarsın. Ağlamaksa arkasında soru işaretleri bırakır.

Denge’siz Bulut

Resim
“Yüksek sesle konuşmalı, Bağıra çağıra şarkı söylemeli aslında, Yaşamla ölümü nasıl ayırabiliriz ki başka?” Bildiğin her şarkıda ağlayabilir, duyduğun her cümleye gülebilir, tanıdığın herkese merhaba diyebilir yahut tanımadıklarına elveda diyebilirsin şimdi. Artık öyle ya da böyle yaşayabilirsin. Zaman kısaldıkça sana yaklaşıyor. Bu gördüklerinin hiçbiri gerçek değil. En sevdiğin odan yok mesela. Şimdi uzun,dümdüz bir caddede koşmuyorsun, ayaklarının altındaki cadde değil, beyaz çizgileri de yok üstelik bu caddenin. Ne’den kaçıyorsun, yaşadıklarından mı? Korkuyor musun insanlardan? Her gün aynı durakta, aynı otobüsü beklediğin insanları mı bekliyorsun, o kaldırıma oturmuş, gelmeyeceklerini bildiğin halde… “Neredesin? Kimsin?” Bu soruları önceden hiç sormamıştın kendine. Şimdi çantanın içinden zar zor çıkardığın aynaya bakıp kendine hesap mı soruyorsun? Gözlüklerin biraz yamulmuş mesela, belki de yeni bir numaraya talip olmalı gözlerin, biraz sisli bir pencereden bakıyorsu

Ekmek, Diş macunu, Işkembe çorbası

Saat kaç, günlerden hangi gün bilmiyorum. Bugün dışarısı soğuk mu, sıcak mı olur hiçbir fikrim yok. Uzun zamandan beri benim için dışarısı yok, içeriden de kaçabildiğim kadarıyla kaçıyorum. İnsanlarla konuşamıyorum, konuştuğumda ya evet ya da hayır diyorum, hatta arada kafamı sallıyorum yine evet ya da hayır anlamında. İnsanlar garip bakışlarını üzerimden alamıyorlar. Bu genç yaştaki insanda, bu kadar hüzünlü bir bedeni kaldıramıyorlar. Hüzün nedir ki? Yatağımı hiç toplamıyorum bu ara. Sürekli yatağımdayım zaten. Kitap okuyorum, hep yarım bıraktığım kitaplar ortasından açılmış bir şekilde duruyor masamın üzerinde. Hiçbir müziği dinleyemiyorum sonuna kadar, hiçbiri iyi gelmiyor. Masamın üzerinde yine yarım kalmış bisküviler, bitiremediğim kahve, her içtiğimde boğulacağım hissi veren su. Yemek yiyemiyorum, sürekli midem bulanıyor, çikolatanın üzerinde “sütlü” yazısını gördükten sonra çikolata da yiyemez oldum. Midem de, hayatım da alt üst. Ne zamandan beri evden dışarı çıkmadı

Beyaz Sayfada Beyaz Dizeler

Resim
“Bugün pazar Bugün ilk defa güneşe çıkardılar beni. Ve ben ömrümde ilk defa güneşin benden bu kadar uzak gökyüzünün bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldanmadan durdum.” Lisedeyken gazetenin orta sayfalarında bir haber okumuş, başta sevinmiş, sonra üzülmüştüm. Nazım’ın hayatı film oluyor! Ne güzel diye geçirip içimden devam etmiştim okumaya. Mavi Gözlü Dev yazmışlardı büyük harflerle haberin başına. Ama yeterli bütçe sağlanamadığı için film çekilemiyormuş. Nasıl yeterli bütçe bulunamadı ki? Filmin bir gün çekileceğinden emindim o zaman da. Bu sene yine bir haber gördüm, yine büyük harflerle yazılmış, Mavi Gözlü Dev, yakında sinemalarda! Büyük harflerle çok hoş duruyordu başlık, sıkıcı gazetenin sayfasında. Küçük dünyamda büyük bir hayal olduğundan olsa gerek sinemaya gideceğim günü hesaplayarak güzel hayaller kurmuştum. Hayal dünyası sınırsızdı zaten. Bir de rüyamda görmüştüm. Yaşadığım yahut yaşayacağım şeyleri rüyamda görmekten yorulup uyanırım k