Kayıtlar

Nisan, 2007 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim

Yeşil Uçurtma

Aç müziğin sesini, biraz daha duymalı, biraz daha konuşmalı şimdi. Biz geçmişte yaşayaduralım, Gelecek yavaş yavaş sersin kilimlerini yere, Olmadık yerde başka bir nota gelsin ansızın, Şaşırtsın şarkı bizi. Bu sabah kahvaltıda çilekli çikolata var, Bu sabah kahvaltıda garip bir müzik var. Açın pencereleri, bugün güzel bir gün olacak! Aydınlık ya da karanlık İkisi de bir olacak şimdi Şimdi mi? Biz geçmişteyiz oysa, Şimdiden bıkmış, gelecekten umutsuz insanlarız. Son durak burası, Yaşlanadursun yaşam, Bulutlarda ip atlayalım hala biz, Bulutları mavi sansın yine insanlar, Biz de gülelim utanmadan. Bir bahar günü aç müziğin sesini, Bahar ağır ağır doldursun odanın sessizliğini, Uçurtmalarıyla koşadursun notalar, Ve sadece yeşile boya uçurtmanı sen. Gemi ve iskele arasında bekleyedursun kararsızlık, Kahraman bir solucana rastlama umuduyla. Yüz balığın arkasından başla yüzmeye. Ve bugün güzel bir gün olacak, Denizden müzik geliyor çünkü. Aç müziğin sesini, Duyduğunda ayağa kalkmalı, Yürürken

rüzgar

rüzgar kollarında uyuyakaldım dün rüyamda yumuşak bir yastık sevgin bedenimde sarıldım sıkı sıkı belki bırakır gidersin diye yanlış bildiğim şarkıları söyledim önce derdim oldu ağladım, dinledin sonra güldüm, güldük sanki senden öte bir şey vardı içinde hep eski filmleri izlerdim tek başına oysa şimdi sen varsın yanımda ne yapsam sevecek gibi elini bıraksam gidecek gibi uyuyakalmışım dün kollarında ne çok isterdim gerçek olmasını oysa…

( )

gel dediğinde her şey bitmiş olacak artık zamanı kaçırdık yine kahveler soğudu fincanlarda sıcakta içilen bir kahve gibi soğuksun bana yoruldum beklemekten ne sende artık her şey ne de bende yalnızlığım var sadece uykuda sarıldığım söylemek zor belki ama bitirmeliyim bu şarkıyı sen bir kabussun sonsuzda ve gecelerime saklanma artık sensiz tebessümler içten ve bu son kavgam senle git hayatımdan başladığın gibi değil olmadığın gibi git başlamasın kelimelerin ne dinlemenin anlamı var senleyken ne de konuşmanın git arkandan bakan da yok ağlayan da ve sen dönüp baktığında geriye zaman durmuş merhabalar unutulmuş olacak ve gel dediğinde her şey çoktan bitmiş olacak artık 23 Ekim 2005 14.02

Dördüncü Şarkı, Beyaz Duvar

Kafasını ellerinin arasına almış bir kadın oturuyor uzaktaki ağacın altında. Yenmiş yeşil tırnaklarını saklıyor insanlardan. İçindekinden kaçmaya çalışıyor, içindekinin sadece O olduğunu bildiği halde. Elinde bir defter var, hiçbir şey yazmıyor, kalemi de yok zaten. Saçları kırmızı, saçları kısa. Okula ilk başladığı günkü fotoğrafında kaybetmiş tebessümünü. Birini mi bekliyor yaşlanmış ağacın altında? Biri’nin fark edemeyeceği kadar uzakta oysa. Aynı kelimelerden farklı cümleler kuruyor her gün. Her gün yeniden aynı gün oluyor, her gün yine boş bir tencereyle ağacın oraya doğru yürüyor, tencereyi yere bırakıyor ve hep en köşesine oturuyor bankın, sol tarafına, bacakları dışarıda kalıyor biraz. Kafasını elleri arasına alıp hiçbir şey düşünmüyor. Adı:Dünya. Bir adam çizgilere basmadan yürüyor kaldırımda. Karşıya geçerken özellikle turuncuya basıyor, beyaza basmamak için. Üzerinde havaya uymayan bir kazak, elinde bir fotoğraf makinesi. Adımları sakin, çizgilere basmadan ilerliyor yolda. S
Resim

İsimsiz Resim

Resim
Herhangi bir sesim boşluğun ötesinde İsmim yok benim. Büyük bir uçurtmayım küçük ellerde, Küçük bir umudum, büyük düşlerde. Hayalim yok benim. Beklenen bir tren sesiyim istasyonlarda, Siyah bir karıncayım adımlarda ezilen. Saçlarım yeşil, saçlarım mor Rengim yok benim. 4’üm dört harfli bir hücre Herkesim ama aslında kimse Ölümüm, beyaz bir tavanda Yalnız, bir sessizim ben. Sessiz bir yalnızım ben. Yeni demlenmiş bir çay. Tanıdık bir dize, Mavi bir yolum uzaklarda. Uzakları sevmem Gideceğim yer yok benim. Bir el iziyim yeni boyanmış bir duvarda Küçük bir mutluluğum Çocuğunun ilk anne deyişini duyduğunda anne gibi Korkuyum Birden çıkabilirim karanlıklardan Gözlerim turuncu benim Yazmayı bilmem ki ben...

Pero

Resim
Bu benim şirin mi şirin sevgili ninjam, adı Pero. Dün intihar etti, başarısız oldu, bugün de kaçmaya çalısıyor;)