Kendinden Uzak Bir Mavi
Herkesin kendinden uzakta kaçmak istediği bir yer, bir insan vardır. Bir huzur. Yıllarca insanlarda aradığım tek şeyin sakinlik, huzur ve söz olduğunu anladım. Sakinlik derken telaşsız, yavaş insanlar değil söylediğim. Acelesinde bile sakın kalabilen, yanında ağır kelimelerin ve iğneleyici lafların kurgulanmadığı insanlar söylediğim. Ve tabi sözünü tutabilen. İnsan otuzundan sonra insanların sözünü tutan ve tutmayan diye ayırabilirmiş. Benim aradığım daha az sesli, daha huzurlu, kapıların çarpmadığı, seslerin öfkeye dönüşmediği anlar, şehirlermiş. Bu yüzden bir kahvede, bir kitapta, bir şarkıda kendimi kaybetmişim. Bir konserde seslerin ışığında kendimi bir şarkının en güzel nakaratı sanmışım. Saçlarım kısa olmuş. Saçlarım sarı olmuş, kızıl olmuş, kendi kahve rengini unutmuş. Ama gözlerim unutmamış. Hislerim de. Aynı kokuda, aynı şarkıda geçen bir yılı hatırlamış. O geçen yıllarda insan her an mutlu olmasa da o günlerin ne kadar güzel olduğunu sanırmış. Yıllar geçer üzüntülerin hepsini taşımaz, mutlu eden baharları hatırlarmış insan. Bazen çok üzen sonbaharları, yetişemediğimiz soğukları, ağustosta unutulan günleri de tutarmış beyninde bazen kalbinde. Bazen unutmanın en iyi terapi olduğunu bildiği halde, yük edermiş kalbine. Olsun. Bugün bu huzurda tüm dertleri örtüp üstüme rüzgârın altında, dalgaların sesinde uyuyabilirim. Çünkü yaşadıklarımdan, gördüklerimden, görmediklerimden, duyduklarımdan, dertlerimden ve sevinçlerimden öğrendiğim çok şey var. Ben yıllarca ne başarıyı ne sevgiyi ne aşkı aramışım. Aradığım tek şey huzur ve özgürlükmüş. Onlara kavuşunca ısınmış kalbim, sevinmiş beynim.
Yorumlar
Yorum Gönder