Kayıtlar

Eylül, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

On Bir Mektup

Resim
Bugün seni öğrendiğim ilk gün. Yarın Floransa’ya gidiyoruz. İçimde hiç bilmediğim bir duygu. Ilık bir his. Sanki yeni okuldan gelmiş, uykuya dalmış ve uyanmış gibiyim. Canım, senin gelmeni dokuz ay sabırla bekleyeceğim, kalp atışını, cinsiyetini öğrenmeyi, büyümeni ve doğmanı. Sana yazacağım belki her ay, belki birkaç ayda bir, belki okursun sonra.  Canım bebeğim bugün kalp atışlarını duyduk. İnsanların mutluyken ağlayabildiklerini de hissetmiş olduk. Artık daha gerçeksin, kulağımda senin ses kaydınla uyuyorum. Geçmeyen mide bulantılarımla işten geldikten sonra son kuru ekmeği de yiyip yattım. Bu mide bulantıları geçecek biliyorum. Seni bizden başka kimse bilmiyor henüz. Hem içimdesin ama kimseye söyleyemediğimden heyecanım içimde saklı.   Canım kızım. Evet biliyordum benim bir kızım olacağını. Senin gelmeni bekledik. Öncesinde hazır değildim bir çocuk fikrine. Şimdi günler geçtikçe büyümeni, kilo almanı izliyoruz. Seni bekliyoruz, ışığınla gel canım kızım. Canım Işık’ım. Baba...

1-C

Resim
1.sınıfa başladığım günü, gece yatarken heyecanımı, kalemlerimi, çantamı, defterimi, kalem kutumu dün gibi hatırlıyorum. İlk sıra arkadaşımı, siyah camlı gözlüklü öğretmenimiz Hasan Saray’ı, sınıfımım 1-C’yi, gülen gözlerimi, okula gitmek isteyen küçük kalp atışımı, öğretmenin ilk gün erken çıkarmasını, küçük karıncalar gibi serviste yolumuzu bulmamızı, her şeyi hatırlıyorum. Yarın Bilge de 1.sınıfa başlıyor. Belki ben ondan heyecanlıyım, çantasını, kalem kutusu, suluğu, kıyafetleri hazır. Bir yandan diyorum sanki dün doğdu, ne ara okula başladı. Bir yandan da ne güzel diyorum bir insanın büyümesine eşlik etmek, onunla büyümek, güzelleşmek, kalbini doldurmak. Ona en güzel kalemleri, defterleri aldım. Bunca zaman dolmakalemlerim de dâhil hepsini kullandı zaten. Onun için inşallah güzel bir eğitim başlangıcı olur. Endişelerimiz silinip güzel anıları yaşayacağı, huzurlu, mutlu ve başarılı olacağı bir yıl olur. Yazmak istedim. Bir anı kalsın bugünden, bu güzel andan.

Doktor-a

Resim
2 010 yılında yüksek lisans yaparken bazı günler erken gelirdim okula. Böyle günlerden  bazılarında Taksim’den bir kahve alıp okula giderdim. O zaman bir kahve almak öğrenci harçlığıyla lüks değildi. Sabahları Taksim çok güzel olurdu. Kalabalık değildi öncelikle.  Sadece çöp arabaları olurdu, sessiz dükkanlar kapalı, güzel binalar. Tabii o zamanlar kafelerin yerini lüks restoranlar, küçük dükkanların yerini de büyük mağaza zincirleri almamıştı. Neyse konumuz bu hiç değil. İstanbul zaten çok değişti. Her şey değişti. Bazı günler Bambi’de (onun da o şubesi durmuyor, tatlıcı olmuş) tost yerdim. Bazı günlerde özellikle ekonometri ödevim olduğu günler Taşkışla’nın kütüpha nesinde ders çalışırdım. Oranın kütüphanesi Maçka’nın basık kütüphanesinden daha güzel gelirdi.  Mimarlık fakültesi avlusuyla da büyülerdi beni. Enstitü orada olduğundan işimiz  olduğunda oraya mutlulukla giderdik. Yıllar sonra 2017’de doktoraya başladığımda  Taşkışla’da ayn...