Bulutlar ölmez ki….


Bulutlar ölmez ki….

Saklandığında yağmurlar karanlık şehrin kavgalı duvarlarına, bir renktir çözülür pencerelerde. Bir sestir, durur çizgide. Bir kelimedir ki, cümlelere denk düşmez kalemlerde. Uyur masaldaki gibi, hayaller rengine kavuşmadan önce. Kaçırdığında bulutlar, yağmur damlalarını, bir mavidir gizler geceyi. Gündüz, kristalden bir kadeh gibi yakar gözümüzü. Güneş yoktur ki, sarının olmadığı gibi. Çarpıtılmış cümlelerle açarız kapıları, korkak değiliz, yağmur korkak. Bulut korkak.

Kaybettiğinde yıldızlarını, göğün altına yuvarlanıverir hecelerim. Hece dediğin de öyle üç boyutlu bir hikayeden kalma, bir sessizlik sadece. Korkup kaçar bir balık, yok şiir falan, öyle otur oturduğun yerde derim balığa. Sarıldığında mavi örtüsüne küçük kara balık, kalemin ucunu açmadan, yazarım noktasız harflerimle, balık, küçük balık. Tüm uykularım zedelenmiştir oysa benim.

Bölüştüğümüzde kalemleri, boşluktan resim yapmak için, bir kırmızı kalır. Kelebek gibi. Dingin ve usulca kaçar ellerimizin arasında. Bir sayı kalır, henüz sayılmadık. Rakamlarla oynadıkça büyür seslerimiz. Oysa sesler kısık ve yorgundur gecelerde. Rengimiz buluta dönüşür, bulut bize. Bir bulut yol alır semada. Bize yolculuk düşer.

Başladığında gidişler ayrımsız sokaklarda, yetişir siyahlar akşamlara. Uykusuzluk kalır ardından, boşalmış otobüs köşelerinde; sessizlik kalır, unutulmuş istasyonlarda. Bir mavidir, izler üzerinde, bir siyah balıktır ulaşır nehirlere. Sesinde ben, mavide bulut kalır.

Bulutlar ölmez ki hiç. Yaşlandıkça bitebilir mi sanki dünya. Bir kelebek ki, dalar kırmızıya unutur rengini. Uçtuğunda kafası karışmış bir harf, öylece yazıverir kırık bir kalem, çatısına takılan rüzgarın ardından. Sonra bulut olur mavi. Ve sadece uçaklar uçar semâda. Bulutlar gitmez ki hiç, bir nehrin üzerinde uyuyakalırlar tembelliklerine...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Depresyona neden girilir? Depresyondan nasıl çıkılır?

Sınırların ötesinde saçmalamak

İstanbul Teknik Üniversitesi-Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Yüksek Lisansı Hakkında Birkaç Not